“27 Temmuz tarihinde tarihte iz bırakan olaylar, kronolojik sıra ve tarihsel bağlam içinde aşağıda özetlenmiştir.”

1. 1526 – Petrovaradin Kuşatması:

Osmanlı İmparatorluğu, Batı seferi kapsamında 1526’da Macaristan Krallığı’na bağlı Petrovaradin Kalesi’ni kuşatarak, yaklaşık iki haftalık çatışmanın ardından kaleyi ele geçirmiştir. Bu zafer, her şeyden önce Kanuni Sultan Süleyman’ın Mohaç Seferi öncesinde Tuna hattındaki savunma merkezlerini sistematik biçimde düşürme stratejisinin bir parçasıydı. Öte yandan, Petrovaradin Kalesi sonraki yüzyıllarda Habsburglarla yapılan savaşlarda da kilit bir rol üstlenmiştir (İnalcık, 2009).

2. 1794 – Robespierre’in Tutuklanması:

Fransız Devrimi’nin radikal evresi olan Terör Dönemi’nin mimarı Maximilien Robespierre, 27 Temmuz 1794’te (9 Thermidor) Ulusal Konvansiyon tarafından tutuklanmış ve bir gün sonra giyotine gönderilmiştir. Robespierre’in devrilmesiyle “Jakoben diktası” sona ermiş, Devrim daha ılımlı bir çizgiye kaymıştır. “Thermidor Dönemi” olarak adlandırılan bu evre, ideolojik aşırılıkların yerini siyasi denge arayışına bıraktığı bir kırılma noktasıdır (Furet, 1996).

3. 1914 – I. Dünya Savaşı’nın Başlaması:

27 Temmuz 1914’te Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Veliaht Franz Ferdinand’ın Saraybosna’da bir Sırp milliyetçisi tarafından öldürülmesinin ardından Sırbistan’a resmen savaş ilan etti; bu ilan, ittifak sistemleri nedeniyle zincirleme etki yaratmış ve I. Dünya Savaşı’nın fiilen başlamasına neden olmuştur. Bu savaş, Avrupa merkezli ulus-devlet sistemini ve dünya güç dengesini kökten değiştirmiştir (Clark, 2012).

4. 1953 – Kore Savaşı’nın Sona Ermesi:

25 Haziran 1950’de başlayan Kore Savaşı, 27 Temmuz 1953’te Panmunjom’da imzalanan ateşkes anlaşmasıyla sona ermiştir. Yaklaşık 2 milyon insanın hayatını kaybettiği bu savaş, Kuzey ile Güney Kore arasında resmî barış sağlanmadan donmuş bir çatışma hali oluşturmuştur. Türkiye, Birleşmiş Milletler Komutası altında aktif muharebeye katılan ülkelerden biri olup, NATO’ya üyelik sürecini bu katkı sayesinde hızlandırmıştır (Cumhuriyet Arşivi, 1953; Hale, 2013).

5. 1991 – Adige Cumhuriyeti’nin Kuruluşu:

Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde, 27 Temmuz 1991’de Rusya Federasyonu’na bağlı özerk bir cumhuriyet olarak Adige Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu bağlamda, Kafkasya’nın yerli halklarından olan Adigeler (Çerkesler), söz konusu cumhuriyet aracılığıyla dil, kültür ve yönetim alanında kısmi özerklik kazanmış; ayrıca diaspora ile ilişkilerini güçlendirme fırsatı elde etmiştir. Günümüzde ise Adige Cumhuriyeti, hâlen Krasnodar Krayı sınırları içinde yer almaktadır (Jaimoukha, 2001).

6. IV. Murad’ın Doğumu (1612):

Osmanlı Padişahı IV. Murad, 27 Temmuz 1612’de doğmuş; genç yaşta tahta çıkmasına rağmen özellikle içki yasağı, tütün yasağı ve sıkı merkezi otorite uygulamalarıyla tanınmıştır. Revan ve Bağdat seferleriyle Safevîler’e karşı askerî başarılar elde etmiş; aynı zamanda devlet otoritesini şiddetle yeniden tesis etme yoluna gitmiştir. Dönemi, “sert reformlar ve düzenin zorla sağlanması” ile karakterize edilir (Uzunçarşılı, 1983).

7. Alexandre Dumas’ın Doğumu (1824):

Fransız edebiyatının en üretken yazarlarından Alexandre Dumas fils (oğul), 27 Temmuz 1824’te doğmuş, özellikle “Kamelyalı Kadın” (La Dame aux Camélias) eseriyle dünya çapında tanınmıştır. Eserleri tiyatroda ve operada sıkça uyarlanmış, özellikle Verdi’nin “La Traviata” operasına ilham kaynağı olmuştur. Babası Alexandre Dumas père ise “Üç Silahşörler” ve “Monte Kristo Kontu” gibi tarihi romanlarıyla bilinir (Maurois, 1962).

8. António de Oliveira Salazar’ın Ölümü (1970):

Portekiz’de 1932–1968 arasında “Estado Novo” (Yeni Devlet) adı verilen otoriter rejimi kuran Başbakan Salazar, 27 Temmuz 1970’te hayatını kaybetmiştir. Salazarizm, Katolik muhafazakârlık, sömürgecilik ve antikomünizm üzerine inşa edilmiş bir yönetim biçimi olup, Portekiz’in demokratikleşmesini geciktirmiştir. Ölümünden dört yıl sonra 1974’te Karanfil Devrimi gerçekleşerek rejimi sona erdirmiştir (Gallagher, 1983).


27 TEMMUZ TARİHTE BUGÜN ÖZET/TEK PARAGRAF

7 Temmuz tarihinde tarihe yön veren birçok önemli gelişme yaşanmıştır. Öncelikle, 1526’da Osmanlı İmparatorluğu Petrovaradin Kalesi’ni fethederek Macaristan Seferi’nin stratejik zeminini oluşturmuştur. Ardından, 1794’te Fransız Devrimi’nin sert figürlerinden Robespierre, iktidardan düşürülmüş ve bir gün sonra idam edilerek Terör Dönemi’ne son verilmiştir. Öte yandan, 1914’te Avusturya’nın Sırbistan’a savaş ilan etmesiyle I. Dünya Savaşı fiilen başlamıştır. Bununla birlikte, 1953’te Kore Savaşı Panmunjom Ateşkesi ile sona ermiştir. Aynı gün, 1991’de Adige Cumhuriyeti Rusya Federasyonu içinde özerk yapı kazanmıştır. Öte yandan, 1612’de doğan IV. Murad, Osmanlı’da otoriter reformlarıyla tanınırken; 1824’te doğan Alexandre Dumas fils edebiyatta iz bırakmıştır. Son olarak, 1970’te ölen António Salazar, Portekiz’in uzun süren otoriter rejiminin mimarı olarak tarihteki yerini almıştır. Bu gelişmeler, siyasetten savaşa, edebiyattan coğrafyaya uzanan geniş bir tarihsel yelpazeye yayılmaktadır.

Kaynakça:

  • Clark, C. (2012). The Sleepwalkers: How Europe Went to War in 1914. Harper.
  • Furet, F. (1996). The French Revolution 1770–1814. Blackwell.
  • Gallagher, T. (1983). Portugal: A Twentieth Century Interpretation. Manchester University Press.
  • Hale, W. (2013). Turkish Foreign Policy Since 1774. Routledge.
  • İnalcık, H. (2009). Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300–1600). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
  • Jaimoukha, A. (2001). The Circassians: A Handbook. Curzon Press.
  • Maurois, A. (1962). The Titans: A Three-Generation Biography of the Dumas. Harper & Row.
  • Uzunçarşılı, İ. H. (1983). Osmanlı Tarihi Cilt 4/2. Ankara: Türk Tarih Kurumu.